Osmanlı Devleti Balkanlarda Kalıcı Olmak İçin Hangi Politikaları Uygulamıştır?

Balkanlar’ın Osmanlılar tarafından fethedilmesi, I. Murat döneminin başlarından, Fatih Sultan Mehmet’in ölümüne kadar yaklaşık 120 yıllık bir zaman dilimine karşılık gelir. Fetih aslında iki aşamada gerçekleşmişti.

Bunlardan ilki askeri bir güç olarak Avrupa coğrafyasına dâhil olan Osmanlı’nın, Balkanlar’da kendi yerine vekiller bırakarak Balkanlar’da nüfuz alanı oluşturmasıdır.

 

İkinci aşamada ise artık vekiller ortadan kalkmakta ve fetih kelimenin bütün anlamıyla gerçekleşmektedir. Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’da kalıcı olabilmek maksadıyla başvurduğu politikalardan biri göç siyasetidir. Osmanlıların Balkanlar’da kazandığı zaferlerin neticesinde Anadolu’nun her yerinden savaşçı gaziler Osmanlıların saflarına katılıyordu. Bu insan akışı önceleri fethedilen yerlerde yeni bir hayat kurmak amacıyla gönüllü olarak gelenlerden oluşmaktaydı. Fakat Yörükler denen göçebe topluluklar, Padişah’ın emriyle nüfusu az yerlerde stratejik ulaşım hatlarını korumak üzere yerleştirilmişlerdir. Balkanlar’da Osmanlı sınırları genişlemeye devam ederken yeni gelen bu toplulukların avantajları olmuştur. Yeni gelen topluluklar hem yeni savaşlar ve fetihler için Osmanlı ordusunun ihtiyaçlarının önemli bir kısmını karşılarken, hem de sınırları koruyan ve bölgelerde Osmanlı yönetimini güçlendiren bir yapıyı da oluşturmuşlardır.

 

Diğer bir politika ise adil düzendir. Osmanlı devlet kavramı en temelde adalet ilkesi etrafında anlaşılabilir. Çünkü devletin temeli adalet olarak algılanmış ve halkı adaletli yönetimle koruyacak olan da Sultan’dır.

 

Diğer taraftan ise heterodoks İslam anlayışına sahip dervişler eliyle Rumeli bölgelerinde yaşayan Hıristiyan halkların İslam dine yakınlaşmalarını ve dinlerini değiştirmelerini sağlamak amacıyla da faaliyetler yürütülmüştür.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir