Osmanlı Devleti, bünyesindeki farklı din, millet, mezhep ve kültüre sahip insan topluluklarını uzun yıllar bir arada yönetmeyi nasıl başarmış olabilir? Tartışınız
Osmanlı İmparatorluğu cihana hükmetmeye talip olmuş kısmen de başarılı olmuştur. Okyanusun ötesine geçememesi haricinde topraklarına toprak katmış 3 farklı kıtada hüküm sürmüştür. Bu kadar başarı sağlıyorken ve büyüyorken kendi bünyesine kattığı farklı dinden, mezhepten, milletten insanların farklı kültüründen etkilenmiş ancak ayrıştırmadan bütünleyici şekliyle uzun yıllar bir arada kalmayı başarabilmiştir. Şimdilerde bizde daha bir fazla merak konusu haline gelen bu durumu nasıl başardığı şaşılmayacak şey değil.
İnsanı yaşat ki devlet yaşasın sözünü düstur edinen Osmanlı Padişahlarının özellikleri sayılmayacak kadar çok belki. Bunlardan bazıları ise herkese eşit mesafede yaklaşması kimseyi ayrıştırmaması sen ben diye ayrım yapmaması. Uzun yıllar bir arada kalmayı başaran milletlerinde bir birine saygı göstermesi gerekliliği bilindiğinden arada çıkarılacak çatışmalarda engellenmiş, ayrışmayı tetikleyecek bir tavır sergileyecek herkes cezalandırılmak şartıyla engellenmiştir.
Sadece kendinden olana değil diğer dinlerin insanlarına, ibadetlerine saygı gösteren Osmanlı İmparatorluğu bu sayede İslam dinine karşı oluşacak sevginin kaynağı olmuştur. Bizans’ın fethinden önce Avrupa da arayışlara çıkan Bizans’ın bu tavrına halk karşı çıkmış “Bizans’ta kardinal külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederiz” demiştir. Halkın bu tavrı göstermesinde haçlı seferleri ile İstanbul’u ele geçiren haçlıların burada gerçekleştirdikleri katliamları unutmamaları ve Osmanlı’nın fetih ettiği toprakları ihya etmesinin, hoşgörülü bir davranış sergilemesinin ve adil bir yönetim ile yönetmesinin etkisi olmuştur.