Osmanlı İmparatorluğu pek çok kültürü bünyesinde bulundururdu. Sizce bu kültür çeşitliliği dili, edebiyatı ve sosyal yaşantıyı nasıl etkilemiştir? Düşüncelerinizi sözlü olarak ifade ediniz.
Çok uluslu bir devlet yapılanması Osmanlı’nın gurur duyduğumuz bir yanı. Özellikle orta çağ Avrupa ülkelerine baktığımızda milliyetçilik akımlarının art arda ortaya çıktığı ve ayaklanmalarla uğraştığı bir dönemde Osmanlı’da ki toplulukların bir arada hoşgörülü olarak yaşadığını görürsünüz. Avrupa da ki gelişmelerin Osmanlıyı etkilemediğinden tabi ki söz edemeyiz. İlerleyen yıllarda bu etki ile çıkan ayaklanmalar Osmanlının sonunu getirdi. Ancak milletlerin kendi bünyesinde barış içerisinde yaşamış olduğu yıllara bakarsak bunu gerçekleştirmek için; her kesimin hakkına saygı gösterildiği, her dini inanışın rahatlıkla uygulandığı ve fikirlerine değer verilip ticaretlerini dahi özgürce yapabildiklerini öğrenmek bizler için çokta zor olmasa gerek.
Bir çok kültüre ev sahipliği yapan Osmanlı kendi halkının da bu kültür çeşitliliğinden etkilenmesinin önüne geçmek şöyle dursun önünü açıp kültürel çeşitliliği arttırmak için çalışmalar yapmıştır. Tüm hayatı etkileyen bu çeşitlilik elbette ki dili, edebiyatı, ve sosyal yaşantıyı da etkilemiştir. Farklı lehçelere ayrılan diller dilin yaşadığı değişimi gözler önüne seriyor. Şairlerin yahut yazarların bir biri ile yaptıkları münazaralar edebi metinlerde farklı tarzlar ortaya çıkarıyor ayrı bir zenginlik katıyor. Yardımlaşmanın önemi diğer milletlerde ayrı bir özenti ile bünyelerine kabul edilse de diğer milletlerin Osmanlı da dillerinin ve insan ilişkilerinde ki saygınlığını korumaları karşı tarafı özendirmiştir. Bu şekilde gelişen karşılıklı ilişkiler her milletin bağının birbirine daha sıkı bağlanmasına olanak sağlamıştır.