Seneca’nın (Seneca) “Kitapsız yaşamak; kör, sağır ve dilsiz yaşamaktır.” sözünü açıklayınız.
Okuma alışkanlığını edinene kadar zorluk çekmemiz çok normal. Ülke olarak o kadar soğuk bakıyoruz ki okumaya, bilgi sahibi olmaya. Hazıra o kadar alışmışız. Bilgiyi bile 2. ağızdan dinleyerek ediniyoruz. Bu bilgiye de güveniyoruz. Ne garip. Biz okurken elimizden tutan var gibi davranıyoruz. Hazır da olan herşey bize hizmet etmekte zorunlu sanki. Kimisine soruyoruz cevap alamayınca kızıyoruz. İyi de söylemek zorunda değil kimse. Bakın biz okuyup öğrenmek araştırmak zorundayız ama. Bu şekilde herzaman muhtaç olacağız. Birilerine birşey sorarken bulacağız kendimizi. Yanlış anlaşılmasın küçümsediğim için değil engeli olduğu için devamlı yardıma ihtiyacı olan kişiler de öyle. Birisinin yardımı olmadan yaşamlarını idame ettirmekte zorlanırlar. Görmezler, duymazlar, konuşamazlar. Peki biz bir bilgi sahibi olmadan nasılız hiç düşündük mü ? Yorum sizin ben sadece Seneca’nın sözüne açıklık getirmeye çalıştım.
Kitap bizlerin hayatında önemli bir yer tutmalı. Tutmalı diyorum çünkü tutmuyor. Çünkü kitapsız yaşamaya çalışıyoruz. Kitapsız ancak yaşamaya çalışılır. Yaşanmaz. Dönüp bir bakalım çevremizin dışına açılalım. İnsanlar nasıl gelişme gösteriyor nasıl fikir üretiyor ? Biz kitap okumadığımızda görmemiz gerekenleri göremeyiz bilgi sahibi değilizdir. Biz kitap okumadığımızda duymayız kendi bildiğimizi uygularız başka fikir ve düşünceleri önemsemeyiz. Biz kitap okumadığımız da kendimizi ifade edemeyiz dilsiz kalır derdimizi anlatamayız. Son derece doğru bir söz kitapsız yaşamak;kör, sağır ve dilsiz yaşamaktır.