Sınıf arkadaşlarınız ve öğretmeniniz ile birlikte bir hastayı ziyaret ettiğinizi düşününüz. Neler hissederdiniz?

Öğretmenlerin ilkokulda mutlaka uygulamaya çalıştığı bu uygulama, çocukların farkında olmadıkları güzellikleri onlara aşılamaktadır.

Ben sınıf arkadaşlarım ve öğretmenim ile bir hastayı ziyarete gittiğimde, öncelikle onun adına çok üzülürüm. Onun o hali günlerce gözümün önünden gitmez. Aslında insanın psikolojisine biraz zararlı olabilecek bir davranış biçimidir bu ama yine de küçük yaştan çocuklara aşılanmasında fayda vardır. Çocukların hissettikleri hastalığın derecesine göre değişir.

Örneğin kolu olmayan bir hasta ile karşılaşan çocuk, kolu olduğu için mutlu olacak ve kolunun kıymetini bilecektir. Ölmekte olan bir hastayla karşılaşan çocuk, ki mümkünse karşılaşmasın, onun adına çok üzülecek ve psikolojik olarak etkilenecektir.

 

Öğretmenler çocukları genel olarak hafif haftalık geçiren hastalara götürür. Çocuklar onlara ilk olarak üzülür ve acırlar. Ama öğretmenin asıl amacı çocuğu üzmek değil, ona ne kadar kıymetli olduğunu hissettirmektedir. Örneğin bir parmağı olmayan bir hasta ile karşılaştırması, parmağının kıymetini bilmesi gerektiğini vurgulamaktır. Ya da down sendromlu bir çocuğun yanına götürmesi, ona verilmiş bir nimet olan aklını iyiye kullanmasını sağlamak ve kötü ve boş şeylerden uzak durmasını sağlamaktır.

Ben bir hastanın yanına ne zaman gitsem, onun istediklerini yapıp yemeğini yediriyorum. Ona yaptığım arkadaşlıktan son derece memnun kalan hastaya verilebilecek en büyük hediyelerden biri de, ona sanki her şey normalmiş gibi davranmaktır. Morali motivasyonu yüksek olan bir hastanın iyileşme süreci de hızlanmaktadır.

Benim hastanın yanında hissettiklerime gelecek olursak, ne zaman bir hasta görsem sağlığımın kıymetini bilirim. Ona üzülmek yerine ona yardım eder, arkadaşlık ederim. Ona ettiğim yardımlar bana kendimi huzurlu hissettirir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir