Öevrenizdeki ağaçlar da duygularını anlatabilseydi neler söylerlerdi?
Aşıklar tarafından ıstırap çektirilen, çocuklar tarafından yaprakları yolunan, devlet tarafından yakacak olmak ve yerine bina yaptırılmak için kestirilen şu ağaçların bir dili olsa da konuşsa, diye düşünmeden edemiyor insan. Uğradıkları onca zulme rağmen bizlere hala oksijen sağlayan ağaçlar, yaşadıklarını dillendiremiyor malesef.
Ağaçların dili olsaydı da konuşabilseydi, eğer onlar insan kadar bencil düşünebilseydi “Yeter artık!” derdi. “Bizi rahat bırakın.” Ağaçlar insanlar tarafından sebepsiz darp edilen, çizdirilen, kestirilen, dalları kırılan, yaprakları koparılan ve insanlar tarafından hiç acınmayan canlılardır. Çünkü onların bir dili, bir ihtiyacı yoktur. Onlar yalnızca boşlukta belirli bir yer kaplarlar ve bunu da sağladıkları oksijen ile öderler. Ne bir yemek isterler, ne bir ihtiyaç.
Susama ihtiyaçlarını bulutlar sağlar, boşaltımlarını kendi kendilerine yaparlar; istedikleri yalnızca birazcık yer ve birazcık da hoşgörüdür. Bir ağaca iyi davranmaktan daha güzel ne olabilir?
Ağaçlar düşünebilseydi ve konuşabilseydi, dünyanın kıymetini bilmemizi, bize sağladığı oksijeni en iyi şekilde değerlendirip bol bol ağaç dikmemizi ve onlara iyi davranmamızı söylerdi. Dünyanın geleceği olan ve sayıları ne kadar çok tutulursa, o kadar çok havayı temizleyecek olan ağaçlar yine bizleri düşünerek bir şeyler konuşur, kendileri hakkında yine hiçbir şey istemezlerdi.
Bizim hakkımızda bu kadar olumlu düşünüp, bize gelecek sağlamaktan başka bir fikri olmayan ağaçlara iyi davranmayı boynumuzun borcu bilip, onların en iyi şekilde yaşaması için elimizden geleni yapmalıyız.