Türklerin İslamiyete geçmesi, onların spor anlayışlarında bir değişikliğe yol açmış olabilir mi?

Türklerin İslamiyet’e geçmesi, onların spor anlayışlarında bir değişikliğe yol açmış olabilir mi? Düşüncelerinizi belirtiniz.

 

Türkler İslamiyet’ten önce günlük hayatta yaşamlarını kolaylaştıracak, savaşlarda onlara fayda sağlayacak spor dalları ile ilgilenmişler ve bedensel faaliyetleri bir yaşam tarzı olarak benimsemişlerdir. Her daim bedensel aktivitelere önem vermişler, çocukluktan başlayarak, kadınlarda dâhil olmak üzere sporu, özellikle binicilik, okçuluk gibi yaşam tarzı haline getirmişlerdir. Bu sporlara ağırlık verilmesi hayatta kalma becerilerini arttırmış ve savaşlarda başarı kazanmalarını sağlamıştır. İslamiyet’in kabulünden sonra da spora verdikleri önem ve bedensel faaliyetlere gösterdikleri ilgide değişiklik meydana gelmemiştir.

 

İslamiyet’le birlikte Türklerin kültürel ve toplumsal hayatlarında çok büyük değişiklikler olmamış, dini kurallar gelenekler ile kaynaşmıştır. Türk İslam hayatında da, İslamiyet öncesi Türklerde olduğu gibi binicilik, okçuluk, atıcılık, kılıç, mızrak, güreş gibi güç ve dayanıklılığı geliştirici sporlara aynı önem verilmeye devam etmiştir. Bu sporlar aynı zamanda savaşa hazırlık sporları olduğu için egzersiz amaçlı yapılmaya devam edilmiştir. Barış zamanında askerlerin kendisini geliştirmeleri için oyunlar ve şenlikler şeklinde düzenlenmiş, müsabakalar düzenlenerek teşvik edilmiştir. Binicilik, okçuluk göçebe Türklerde bir yaşam anlayışıydı. Hayatları buna bağlıydı. İslamiyet ile yerleşik hayata geçiş daha hızlı bir şekilde ortaya çıkınca yaşam tarzı olan ata sporları kuvvet ve çeviklik kazanmak için yapılır oldu. Osmanlı döneminde daha yaygın ve gözde hale gelen güreşte, İslamiyet öncesi yapılan sporlardan biriydi. Osmanlı döneminde kadınların sporla daha az ilgilendiğini söyleyebiliriz ancak bunu İslamiyet ile bağdaştırmak doğru olmaz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir